Gazze Şeridi’nde ateşkes ve rehine takası anlaşması sonrası süreç ilerlerken ABD Başkanı Donald Trump’ın iki kıdemli danışmanı gazetecilere yaptığı bilgilendirmede Washington’ın Gazze’deki yol haritası olarak adlandırılabilecek açıklamalarda bulundu. Geçiş hükümetinin ileride Filistin devletine giden yolu açıp açmayacağıyla ilgili sorulara “Amacımız, devlet, egemenlik, yönetim gibi eski kelime oyunlarına takılı kalmamak ve bölgeyi işlevsel hale getirmek” diyen danışmanlar, Başkan Trump’ın gerçek barışa ulaşmanın yolunun, önemli olan güvenlik ve ekonomik fırsatlar gibi konuları ele almaktan geçtiğine inandığının altını çizerek “Gelecekte üzerinde anlaşmaya varılabilecek birçok farklı isim olabilir” ifadelerini kullandı.
İSİMLER BELLİ DEĞİL
Trump da çarşamba günü yaptığı açıklamada, “Ben bir devlet, çift devlet ya da iki devlet hakkında konuşmuyorum. Gazze’nin yeniden inşasına odaklanıyorum” demişti. Trump’ın 20 maddelik planında “Gazze’nin yeniden inşası ilerlerken ve Filistin Yönetimi reform programı uygulanırken, Filistin halkının arzusu olan kendi kaderini tayin ve devletliğe giden inandırıcı bir yol oluşabilir” ifadesi kullanılmıştı.
Öte yandan danışmanlar, Gazze’de kurulması planlanan teknokrat hükümetini, Trump’ın başkanlık edeceği Barış Kurulu’nun denetleyeceğini ve nihai isimleri bu kurulun belirleyeceğini söylerken kurulun üyelerinin ise henüz netleşmediğini kaydetti. Bilgilendirmede Washington’ın öncelikleri; çatışmasızlık, insani yardımın arttırılması, esirlerin cenazelerinin bulunması ve Gazze’nin silahsızlandırılması olarak aktarıldı.
TÜRKİYE EKİP GÖNDERECEK
Telekonferans yoluyla düzenlenen basın toplantısına katılan danışmanlar, Hamas’ın tüm ölü esirlerin cenazelerini teslim edememesinin anlaşmanın ihlali anlamına gelmediğini, bu konuda sahadaki koşulların belirleyici olduğunu ifade ederken Türkiye’nin de bu aşamada arama çalışmalarına dahil olabileceğini belirtti. Danışmanlar, “Ölü ve yaralıların bulunduğu yerler hakkında çeşitli istihbaratlarımız var. Birçok ülke yardım taahhüdünde bulundu. Türkiye, depremlerde deneyimli 81 kişilik bir ekibi göndermeyi teklif etti. Onları diğerleriyle birlikte oraya götürmeyi planlıyoruz” diye konuştu.
ASKERİ GÜÇTE KİMLER VAR
ABD’li danışmanlar, Gazze’den kimsenin zorla yerlerinden edilmeyeceğini, bu konuda farklı bir ajandanın olmadığını dile getirdi. Gazze’de ikinci aşamada nasıl bir “Uluslararası İstikrar Gücü” oluşturulacağı konusunda ilgili ülkelerle görüşmelerin sürdüğünü ve şu ana dek sürecin olumlu seyrettiğini kaydeden danışmanlar, Türkiye, Endonezya, Mısır, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri gibi birçok ülkenin süreçte rol almasını beklediklerini kaydetti. Öte yandan Politico haber sitesi de Pakistan, Azerbaycan ve Endonezya’nın Gazze Şeridi’nin güvenliğini sağlamak için oluşturulacak uluslararası güce asker göndermesinin beklendiğini öne sürdü.
Bu arada İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı’nın muhtemelen 19 Ekim Pazar günü açılacağını söyledi.
HAMAS ENKAZDA REHİNE ARIYOR
Gazze’de Hamas ve İsrail arasında imzalanan ateşkes anlaşması uyarınca hayattaki rehineler ve Filistinli tutukluların takası tamamlanırken, ölenlerin naaşlarının teslim süreci devam ediyor. Ancak İsrail bombardımanında yerle bir olan Gazze Şeridi’ndeki rehine naaşlarının bulunmasında zorluklar yaşanıyor. ABD Başkanı Donald Trump da önceki gece yaptığı açıklamada buna işaret ederek, Hamas’ın, İsrail’in bombardımanı sonucu yıkılan binaların enkazında ve Gazze sokaklarının altındaki tünellerde ölen esirlerin cesetlerini aradığını söyledi. ABD Başkanı, “Bu korkunç bir süreç ama kazmaya devam ediyorlar” değerlendirmesini yaptı. Hamas, şu ana kadar Gazze Şeridi’ndeki 28 ölü esirden, 9’unun cesedini teslim etti. Filistinli grup, “erişebildikleri” tüm rehine cesetlerini İsrail’e teslim ettiklerini açıklarken, daha fazla rehinenin bulunması için özel ekipmanlara ihtiyaç duyulduğunu bildirdi.
İSRAİL LÜBNAN’DA 10 bölgeyi VURDU
İsrail, Kasım 2024’te Hizbullah ile sağlanan ateşkes anlaşmasına rağmen dün Lübnan’ı bir kez daha hedef aldı. Lübnan haber ajansı NNA’da yer alan haberlere göre İsrail ordusu, Lübnan’ın güneyindeki Nebatiye, Sayda, Mercayun ve Bint Cubeyl ile doğusundaki Bekaa bölgesine bağlı Baalbek kentleri başta olmak üzere 10 bölgeyi savaş uçaklarıyla vurdu. İsrail ordusu yaptığı açıklamada, Hizbullah ve Lübnanlı çevre örgütü Sınır Tanımayan Yeşiller’i (GWB) hedef aldığını öne sürdü. İsrail saldırılarında yerle bir olan Lübnan’ın güneyinde Hizbullah’ın yeniden inşa amacıyla çimento üretmek için kullandığı bir taş ocağının da saldırı düzenlenen noktalar arasında olduğu kaydedildi.

Lübnan Sağlık Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, İsrail ordusunun Msayleh köyüne yönelik saldırısında ağır iş makinelerinin bulunduğu bir noktanın hedef alındığı, çok sayıda aracın kullanılamaz hale geldiği ve yoldan geçen bir sebze kamyonunun saldırıya uğraması sonucu 1 Suriyelinin hayatını kaybettiği, 7 kişinin de yaralandığı ifade edildi. Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Aoun, saldırıyı kınayarak olayı “sivil altyapıya yönelik bir saldırı” olarak nitelendirdi.
İsrail, Ekim 2023’te Lübnan’a yönelik saldırı başlatmış, Eylül 2024’te bu saldırı geniş çaplı bir savaşa dönüşmüştü. Bu savaşta 4 binden fazla kişi hayatını kaybetmiş, yaklaşık 17 bin kişi yaralanmış ve 19 kişi tutuklanmıştı. BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Turk, Kasım 2024’te ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail’in Lübnan’daki saldırılarında 103 sivilin hayatını kaybettiğini ifade etmişti.