İstanbul Davutpaşa’da 31 Ocak 2008’de meydana gelen patlamaya ilişkin açılan dava, Yargıtay’ın bozma kararının ardından yeniden görülüyor.
Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya 3 tutuksuz sanık gelirken şikâyetçiler ve taraf avukatları salonda hazır bulundu.
Cumhuriyet Savcısı esas hakkındaki mütalaasını açıkladı.
Mütalaada Selçuk Başlar’ın, kaçak yoldan maytap ve havai fişek imalatı yaptığı iş yerinde olay günü saat 09.30 sıralarında, ilk olarak 3’üncü kattaki bölümde meydana gelen patlamanın çatı katındaki bölüme sirayet etmesi sonucu art arda patlamanın meydana geldiği anlatıldı.
Binanın 3’üncü, 4’üncü ve 5’inci katlarının tamamen çöktüğü, patlama sonucu işveren Selçuk Başlar dahil 21 kişinin öldüğü ve çok sayıda kişinin çeşitli yerlerinden yaralandıkları kaydedildi.
Olay tarihine kadar iskân izni bulunmayan ve inşai açıdan imar aykırılıkları bulunan binada, herhangi bir imar denetimi yapılmadığı da belirtilirken yapı ruhsatı verilen binanın tamamlanması akabinde iskan belgesi alınmadan kullanılmaya başlandığına yer verildi.
Fiilen ve hukuken tamamlanmamış olan binanın bu suretle yapı ruhsatının da hükümsüz hale geldiği ifade edildi.
Yapıda ruhsata aykırı olarak çatı katı inşa edilmesinin, yapının mimari proje ile ruhsat ve eklerine aykırı inşa edilmiş olduğu belirtilen mütalaada Zeytinburnu Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün yapıdaki imara aykırılığı denetimler yolu ile tespit ederek mevzuat kapsamında görevlerini gereği gibi yerine getirmediği anlatıldı.
Zeytinburnu Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürü Hatice Küçükakyüz ve Şevket Yıldırım’ın “İhmal suretiyle görevi kötüye kullanma” suçundan ayrı ayrı 3 aydan 1 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
“DİKKATLİ BİR DENETİM YAPILMIŞ OLSAYDI DURUM TESPİT EDİLEBİLİRDİ”
Olaydan önce yapılan inceleme sonucu iş yerinde ruhsatsız faaliyet gösterildiğinin tespit edilmesi üzerine, bu durumun Mali Hizmetler Müdürlüğü tarafından Zeytinburnu Belediyesi Ruhsat ve Denetim Müdürlüğüne yazılı olarak bildirildiği, ancak o tarihte Zeytinburnu Belediyesi Ruhsat ve Denetim Müdürü olan sanık Rüstem Tekin’in yaklaşık 5 ay sonra Zabıta Müdürlüğü’ne bildirdiği kaydedildi.
İş yerine yönelik işlemlere başlandığı aşamada ise ruhsatsız patlayıcı madde üretilen bu iş yerini mevzuatın emrettiği gibi kapatmak yerine, sahibine ruhsat başvurusunda bulunması için süre verilerek faaliyetine devam etmesine izin verildiği anlatıldı.
Bahsi geçen iş yeri için zabıta ekiplerinin birçok kez gitmiş olmasına patlayıcı madde üretildiğini tespit edemediklerine de yer verildi.
Dosya kapsamından anlaşıldığı üzere yerinde ve dikkatli bir denetim yapılmış olsaydı durumun tespit edilebileceği belirtildi.
Sanık Rüstem Tekin ile Zabıta Müdürü olan sanık Feruz Kutsal’ın, iş yerini yeterince denetlemeyerek ve yapılan işin niteliğini ve çevre için oluşturduğu tehlikeyi zamanında ortaya çıkarıp önlemeyerek, gerekli ruhsat belgesinin alınmasını sağlamamak suretiyle görevlerinin gereklerine aykırı hareket ettikleri kaydedildi.
Rüstem Tekin ve Feruz Kutsal’ın “Görevi kötüye kullanma” suçundan ayrı ayrı 6 aydan 2 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ
Sanıklardan Rüstem Tekin ve Feruz Kutsal suçlamaları kabul etmeyerek beraatlerini talep etti.
Şevket Yıldırım ise “Ben bu binanın yapım tarihinde Bakırköy Belediyesi’nde görevliydim. Ben yoktum. Olay meydana geldiğinde ben görevde de değildim. Benim patlamayla alakam yoktur.” dedi.
Mahkeme mütalaaya karşı savunma yapılması için süre vererek duruşmayı erteledi.
AYM YENİDEN YARGILAMA KARARI VERMİŞTİ
Anayasa Mahkemesi, yaptığı incelemede, “Yaşam hakkı ihlali ve etkin soruşturma yapılmamış olması” gerekçesiyle, davada yargılamanın yenilenmesi kararını vermişti