TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Milli Savunma Bakanlığının 2024 yılı bütçesinin görüşmeleri sürüyor.
CHP Çanakkale Milletvekili Özgür Ceylan, Türk ordusunun göz bebekleri olduğunu ifade ederek, “Biz ordumuzun her zaman güçlü ve iyi yönetilir olmasını istemekteyiz.” dedi.
FETÖ’nün darbe girişiminden sonra bir daha darbe olmasını engellemek adına telaşla yapılan düzenlemelerin birçok yanlışa yol açtığını savunan Ceylan, “Ordunun başı olması gereken Genelkurmay, barış zamanlarında artık kuvvet komutanlıklarına hükmedemez hale geldi. Kara, Deniz ve Hava Kuvvet komutanlıkları ayrı ayrı Milli Savunma Bakanlığına bağlandı. Bu durum ordu bütünlüğünü direkt tehdit eder bir nitelik almıştır.” diye konuştu.
Türk ordusunun en büyük özelliği olan emir komuta zincirinin bozulma tehlikesi olduğunu öne süren Ceylan, “Genelkurmay Başkanının, savaşta emrindeki birlikleri müşterek harekat içerisinde sevk ve idare edebilmesi için birliklerin savaşa hazırlanmasında da sorumlu olması gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.
Temelli’nin sözlerine tepki gösterildi
HEDEP Muş Milletvekili Sezai Temelli, İsrail’in Gazze’deki saldırılarına tepki göstererek, Türkiye’nin savaşı durdurmak için daha ciddi adımlar atması gerektiğini söyledi.
Filistin sorununun Kürt sorunuyla beraber Orta Doğu’nun en ciddi sorunu olduğunu savunan Temelli, Orta Doğu’ya barışın gelmesiyle tüm dünyada barışın ve huzurun sağlanacağını dile getirdi.
Konuşmasında, TSK’nın Suriye’nin kuzeyinde icra ettiği terörle mücadele faaliyetlerini “işgal” olarak niteleyen ve TSK’nın silah envanteriyle ilgili iddialarda bulunan Temelli’ye, AK Parti ve MHP milletvekilleri tepki gösterdi.
Komisyon Başkanı Mehmet Muş, Türkiye Cumhuriyeti devletinin hem kendi anayasasından hem de uluslararası hukuktan doğan meşru haklarını kullandığını belirtti.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin, TBMM’nin görevlendirmesinin ardından tezkerelerle meşru haklarını kullandığının altını çizen Muş, “Bunu da uluslararası hukuktan aldığı güçle yapıyor. Türkiye, sınırlarında ne DEAŞ ne de PKK ve YPG istiyor. Türkiye’nin güneyi, Suriye’nin kuzeyinde bir DEAŞ terör örgütü vardı. Oradaki insanlar yerlerinden edildi ve emperyalist ABD tarafından silahlandırılan PKK, YPG’ye teslim edildi. Türkiye de DEAŞ’ı oradan püskürttükten sonra aynı müdahaleyi PKK, YPG terör örgütlerine de yapmaktadır.” diye konuştu.
Muş, Temelli’nin TSK’nın silah kullanımıyla ilgili iddialarına tepki göstererek, “Kaynağı belirsiz, televizyonda birisi bir şey söyledi diye bunun üzerinden topyekun bir şekilde TSK’yı ya da ülkemizi töhmet altında bırakacak ifadelerden lütfen sakınalım. Sayın Temelli siz bir akademisyensiniz, dolayısıyla referans kaynaklarınızın ayaklarının yere basması gerekir.” dedi.
Bu arada HEDEP milletvekillerinin masalarında askeri ve savunma yatırımlarını eleştiren dövizler yer aldı.
“Hep teyakkuzda olmalıyız”
İYİ Parti Kayseri Milletvekili Dursun Ataş, Cumhuriyet’in 100’üncü yılının kutlandığını anımsatarak, “Bizden sonra gelecek evlatlarımızın Cumhuriyetimizin nice yüzyıllarını kutlamasını istiyorsak ülkemizin güvenliğini sağlamak zorundayız. Bunun için en önemli şey ise güçlü ordudur.” ifadelerini kullandı.
Milli Savunma Bakanlığının ve diğer güvenlik güçlerinin bütçeleri konusunda çok hassas ve yapıcı davrandıklarını vurgulayan Ataş, “Milli Savunma Bakanlığının her bütçesine ‘yetmez ama evet’ dedik. Bugün de bu tavrımızda bir değişiklik bulunmamaktadır.” dedi.
Türkiye’nin savunma bütçesinin yeterli seviyede olmadığını, özellikle savunma yatırımlarının artırılması gerektiğini belirten Ataş, “Yıllardır terörle mücadele ediyoruz, etrafımızda sıcak savaşlar var. Rusya-Ukrayna savaşı, İsrail-Filistin savaşı, İran’daki ayaklanmalar, Yunanistan ve Kıbrıs’la süren sürtüşmeler, Doğu Akdeniz’de deniz yetki alanlarıyla ilgili yaşadığımız hukuki sorunlar, Suriye’deki sınır ötesi operasyonlar… Şüphesiz bizim hep teyakkuzda olmamız gerektiğini gösteriyor. Bu yüzden askeri gücümüzün önemi son derece büyüktür.” değerlendirmesinde bulundu.
“GATA yeniden açılmalı”
Saadet Partisi Ankara Milletvekili Mustafa Nedim Yamalı, Türkiye’nin güvenliği ile ilgili konuların milletin ve devletin geleceği açısından vazgeçilmez olduğunu; bu konuları günlük tartışmaların dışında tutmaları gerektiğini söyledi.
Hem dünyada hem de Türkiye’de giderek artan sorunlara, tehditlere, risklere ve güvenlik kaygılarına her gün bir yenisinin eklendiğini anlatan Yamalı, “İyi yetişmiş ve donanımlı, gerekli sayıda asker ve sivil personele, yüksek teknolojili araç, gereç, silah ve mühimmata, yerlilik oranı yüksek askeri imalata, motivasyonu yüksek bir orduya sahip olmak ülkemizin en büyük hedeflerinden biri olmalıdır.” dedi.
Yamalı, askeri hastaneler ve Gülhane Askeri Tıp Akademisinin 15 Temmuz’daki darbe girişiminden sonra kapatıldığını ifade ederek, “Türk Silahlı Kuvvetleri, NATO içinde askeri hastanesi olmayan tek ordudur. GATA yeniden açılmalıdır.” diye konuştu.
“Milli Savunma Bakanlığı bütçesi yüzde 106,2 oranında arttırıldı”
MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, Türk ordusunun saygınlığının, günlük tartışma konularıyla yıpratılmasına hiçbir şekilde fırsat verilmemesi gerektiğini ifade etti.
Milli Savunma Bakanlığının, kararlaştırılacak savunma politikası çerçevesinde; barışta ve savaşta personel temini ile asker alma hizmetleri, tedarik, harp sanayi hizmetleri ve milli savunmayla ilgili hukuki, askeri ve eğitim işlerini yerine getirmekle yükümlü olduğunu belirten Aksu, “Bu hizmetlerin ifası için 2023 yılında 213,6 milyar lira olan Milli Savunma Bakanlığı bütçesi, yaklaşık yüzde 106,2 oranında artırılarak, 2024 yılında, 440,5 milyar lira olarak öngörülmüştür. Savunma ve güvenlik birimleri için Savunma Sanayi Destekleme Fonu kaynakları da dahil edildiğinde 2024 yılında 1 trilyon 133,5 milyar lira ödenek öngörülmekte olup söz konusu tutar merkezi yönetim bütçe büyüklüğünün yüzde 10,2’sine karşılık gelmektedir.” dedi.
TSK’nın Türk milletinden aldığı destekle, başta FETÖ, PKK, PYD, YPG, DEAŞ, DHKP-C gibi tüm terör örgütleriyle mücadelesini sürdürdüğünün altını çizen Aksu, “Türkiye’ye yönelik ‘işgalci’ suçlaması, iftira, büyük bir bühtan, aynı zamanda da terör dilidir. Esasen Irak’ın ve Suriye’nin asli sahibi olan toplumun hak ve menfaatleri de Türkiye’nin hayati çıkarları da PKK/YPG, DEAŞ gibi terör yapılanmalarının bertaraf edilmesini ve bölgedeki tüm terörist yapıların faaliyetlerinin sonlandırılmasını gerektirmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
Aksu, Türk ordusunun dünyanın en güçlü ordularından biri olarak öne çıktığını vurgulayarak, “Jeostratejik önemi yüksek olan bu coğrafyada var olabilmek için etkin, caydırıcı ve saygın bir orduya sahip olmak zorunludur.” ifadesini kullandı.
“Güçlü şekilde ayakta durmaktan başka şansımız yok”
AK Parti İzmir Milletvekili Yaşar Kırkpınar, jeopolitik gelişmelerin hızlandığı, giderek derinleşen mevcut sorunlara yenilerinin eklendiği, artan risk, tehdit ve tehlikelere bağlı olarak güvenlik kaygılarının en üst seviyeye çıktığı bir dönemden geçtiklerini belirtti.
Milli Savunma Bakanlığının, bölgesel ve küresel güvenlik için yeni yaklaşım ve stratejilerle cumhuriyet tarihinin en yoğun ve en etkili faaliyetlerini icra ettiğini dile getiren Kırkpınar, “Bu coğrafyada güçlü bir şekilde ayakta durmaktan başka şansımız yoktur. Siyasi görüşümüz ne olursa olsun, hangi öncelikleri Türkiye’nin geleceği için kendimizce öncelik olarak kabul ediyorsak edelim, sonuçta bu memlekette 85 milyon olarak bir ve beraber olacağız ve hep beraber ayaklarımızı sağlam bir şekilde yere basacağız. Savunma alanında güçlü ve bağımsız olamayan milletlerin istikballerine güvenle bakabilmeleri mümkün değildir” diye konuştu.
Bugün savunma sanayisini yüzde 80 millileştirdiklerinin altını çizen Kırkpınar, savunma sanayisine harcanan tutarları yüzde 40 düşürdüklerini, bunda yerli ve millileşmenin büyük etkisinin olduğunu kaydetti.